Kamyoncu Türküsü


Yollarda geçti hayatımız.
Yolculuğun her çeşidini yaptık.
Station arabaların bagajında yol boyunca uyuyarak tutulduk bu belaya.
Direksiyonda hikmetinden sual
edilmez bir babanın pilotluğunda.
Şarkısı, türküsü bol oldu her zaman.
Gerilimi, kavgası da..

Yıllar geçtikçe direksiyona geçti Anne, yan koltuğuna abi.
Gerçek yolculuk arabanın içinde devam ediyordu.
Koltuklar değişiyordu,
Araba değişiyordu,
Sadece yol aynı.
Roller değişmekten bıkmadı.

An geldi yol ekmek için tepilir oldu.
Otobüs koridorları, muavin koltukları, kamyoncu restoranları..
Güzeldi yolda olmak her koşulda.
Bir yere varmak değildi amaç,
Yolda olmanın kendisi güzeldi.
Eve ekmek değil belki ama kek götürüyordum,
Yanında kolayla iyi giderdi o zamanlar.
Kitaplar bitiyordu yolda,
İnsanlar geçiyordu,
Günler soluyordu.
Ancak yetiyordu yaşamaya.
Hiç kalmıyordu almaya.

Eş, dost doluşuldu arabalara
Arka koltuk hüznü çöktü omuzlara
Yol boyu suskunluklar,
Yol, direksiyon, iktidar..
Eksik adam.
Teslimiyet.
Bir direksiyonun bedeli herkese eş olmuyor.
İktidar pazara düşmüş bugünlerde, satın alınabiliyor.
İktidarla dans başkadır.

Hunhar yolculuklar
Yanında can.
Hunhar gülüşler.
Can’la güzel tüm gülüşler.
Birgün yol ortasında indi Can.
Boş koltukla başbaşa.
Çekilmez oldu yol birden.

Sanki hemen dolması gerekiyormuş gibi o boş koltuk basıldı gaza.
O hızla, herşeyin silikleştiği o anda göz açıp kapayana kadar doldu koltuk.
Hız denemeleri.
10 saatler, 8 saatler..
Patlayacaktı, patladı.
Tekrar yolda tek başına.

Artık ne hedef ne de yol.
Virajda 160 gördüğünde frene gitmeyen ayağın.
Önündeki kilometreleri tüketme açlığı,
Bir yere varmayacağını bildiğin yolu tüketme,
Yolculuğu tüketme,
Tükenip bitmiş yollara bir isyan,
Seni bir yere vardırmayan yollara isyan.
Koşu bandında araba sürmek.
Bugün gaza sonuna kadar bastıkça,
Yarın ayağının gaza hiç gitmeyeceğini görerek yaşamak.
Bir kamyoncu türküsü;
Gitmek aslında başa dönmektir..

Yorumlar